Bilim Dünyasının Korkunç Deneyi - Koşullu Korku ve Küçük Albert Deneyi
Küçük Albert Deneyi - Koşullu Öğrenme Nedir?
1920'lerde yapılan Küçük Albert deneyi olarak da adlandırılan bu deney, korkunun doğuştan var olup olmadığını yani doğum sonrası yaşanılan anılar sonucunda kazanılan bir duygu mu olduğunu göstermek için yapılmıştır.
Davranış psikolojisinin ekolü olan Watson ve Rosalie Rayner inceleyebilecekleri bir bebek aramaya başlarlar. Uzun uğraşlar sonucu bebeklerden birinin ailesi bu deneyi kabul eder. Denek olacak bebek Albert 8aylıktı. Bu deney yapıldıktan sonra çoğu insanın tepkisini çekecekti.
Albert ile deneye başlayacaklardı. Amaç bebeğe ilk defa göreceği değişik nesneler ve canlılar göstermek ve bunlara olan tepkisini ölçmekti. Bebeğe ilk olarak sırasıyla beyaz bir fare, tavşan, yanan kağıt parçaları, peruk, maske gibi varlıkları gösterdiler. Küçük Albert hiçbirine her hangi korku göstermemişti. Aksine nesnelere gülümsemişti.
Bundan sonra psikologlar beyaz fareyi Albert'in önüne koydular ve Albert gülerek onunla oynamaya beyaz fareyi yakalamaya çalışır. Bu sefer bebek fareye her uzanıp dokunduğunda arkada psikologlar iki demir parçasını birbirine vurular. Böylece yüksek gürültülü bir ses çıkar ve Albert korkarak ağlamaya başlar. Sakinleştikten sonra yeniden beyaz fareyle oynamak için fareye uzanır. Dokunduğu anda yine psikologlar demirler ile gürültülü bir ses çıkarır ve Minik Albert yeniden ağlamaya başlar. Birkaç defa bu tekrarlandıktan sonra Albert bu fareye dokunmaktan korkar. Bu deney birkaç gün sürer. Deneyin devamında ise psikologlar tavşan ve beyaz, tüylü olan bazı eşyalar (pamuk gibi) getirir. Sonuç olarak Albert bunları görünce korkmaya ve ağlamaya başlar. Bununla yetinmeyip psikologlar, odaya beyaz sakallı ve tüylü kostümler giyerek odaya girerler. Tabi ki Albert bunlardan da korkar ve bu korku hafızasına kazınır, bu travmayı artık unutamaz.
Bilim insanları artık koşullu korkuyu kanıtlamışlardır fakat olan Minik Albert'a olmuştur. Bu yüzden bilim insanları ve halkın tepkisini çekmiştir.
Minik Albert'a daha sonra ne olduğu hakkında bir çok teori var. Fakat American Psychological Association verilerine göre Albert'ın adı Douglas Meritte'ti ve Douglas 6 yaşında hidrosefali (Yani beyinde su toplanması) hastalığından hayatını kaybetti.
Peki siz bu deney hakkında ne düşünüyorsunuz? Koşullu korkunun kanıtlanması için böyle bir deneye ihtiyaç var mıydı ? Deney daha farklı bir şekilde yapılabilir miydi ?
Hiç yorum yok